15 Mart 2020 Pazar

Öğretim yöntemleri.

Yöntem nedir? 
Öğretim yaşantılarının desenlemesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur. Öğretim ne değildir? ÖĞRETİM ÖĞRENCİYE BİLGİ AKTARMA DEĞİLDİR. Nedir? Öğrencinin öğrenmesine rehberlik etme faaliyetidir. ÖĞRETİM nasıl öğreniyor ve öğrendiklerimizi ve öğrendiklerimizi nasıl akılda tutuluyor. Duyu Organlarımız Öğrendiklerimiz Görme %83 Duyma %11 Koklama %3.5 Dokunma %1.5 Tatma %1
Öğrenme Yöntemleri Hatırlama Kullanma Okuduklarımız %10 İşittiklerimiz %20 Gördüklerimiz %30 Görüp / İşittiklerimiz %50 Söylediklerimiz %70 Söyleyip / Yaptıklarımız %9
Yöntem Seçimini Etkileyen Değişkenler. Öğretmenin yöntem bilgisi ve yöntem kullanmaya yatkınlığı. Okul içindeki olanaklar. Konunun özelliği. Öğrencinin kazanması beklenen davranış. Sınıftaki öğrenci sayısı. Zaman ve maliyet Öğretim Yöntemleri. Anlatım. Soru-cevap. Gösteri. Rol oynama. Tartışma. Problem çözme.
 Örnek
olay incelemesi Anlatım Yönteminin Yararları. Aynı anda çok sayıda kişi bilgilendirilir.  Öğrencilere dinleme alışkanlığı kazandırır.  Kısa zamanda çok sayıda bilgi verilebilir. Uygulaması kolay ve ekonomiktir.  Öğrencilere, konuya ilişkin genel bir bakış açısı kazandırır. Kısa zaman diliminde uygulandığında, öğrencileri derse güdüler ve dikkatleri toplamaya yardımcı olur. Anlatım Yönteminin Sınırlılıkları. Öğretmen-öğrenci etkileşimi zayıftır.  Edilgen durumda kalan öğrencinin derse ilgisi azalır. • Öğretimin değerlendirilmesinde, öğrenciden dönüt alma olanağı yoktur.  Dersi sıkıcı hale getirerek davranış sorunlarını arttırır.  Öğrencilerin ilgi, beklenti ve gereksinimlerinin karşılanıp karşılanmadığını belirlemek güçtür.
Soru-Cevap Yönteminin Yararları  Öğrencilerin: 1. Analitik ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. 2. Öğrenme güçlüklerini belirlemeyi kolaylaştırır. 3. Öğrencilerin derse katılımını ve güdülenmelerini arttırır. 4. İletişim kurma ve sosyalleşme becerilerini geliştirir.
Soru-Cevap Yönteminin Sınırlılıkları  Sorular öğrencilerin anlayacağı şekilde yöneltilmese, öğrencilerin öz güven ve güdülenme düzeyi düşer. Her durumda doğru ve geçerli sorular sormak güçtür. Doğru cevaplar pekiştirilemez ve öğretim başka tekniklerle desteklenmezse, öğrenme yeterince etkili ve kalıcı olamaz.
 Gösteri Yönteminin Yararları  İş ve eylem basamaklarını standardize ederek, öğrenmeyi kolaylaştırır. Özellikle beceri öğretiminde yararlıdır. Görerek ve işiterek öğrenme olanağı sağlar. Soru-cevap ve tartışma gibi yöntemlerle kullanıldığında öğrenciden dönüt almayı kolaylaştırır. Kalabalık sınıf ortamlarında başarı ile uygulanabilir ve öğrencilerin derse ilgisini arttırır.
 Gösteri Yönteminin Sınırlılıkları  Uzun bir hazırlık dönemi ve zaman gerektirir.  Soru-cevap, tartışma ve rol oynama gibi yöntemlerle desteklenmezse, yeterli ve kalıcı bir öğrenme gerçekleşmez. Öğrencinin edilgen durumda olması, sınıftan dönüt almayı güçleştirir.
 Rol Oynama Yönteminin Yararları  Öğrencilerin yaratıcılığını geliştirir.  Özellikle çekingen ve içedönük öğrencilerin sosyal gelişmeleri için yararlıdır.  Öğrenciler, insan ilişkilerinde duyarlık ve empati geliştirebilir. Öğrencilerin, anlama, konuşma, dinleme ve paylaşma gibi zihinsel ve sosyal becerilerini geliştirir. Öğrenciler, öğrenme sürecine etkin bir biçimde katıldıkları için öğrenme kalıcı olur.
Rol Oynama Yönteminin Sınırlılıkları Kalabalık sınıflarda uygulanması güçtür.  Uzun bir hazırlık dönemi ve zaman gerektirir.  Amaçlar açık ve anlaşılır olarak tanımlanmazsa, beklenen yarar sağlanamaz.  Rol dağıtımı, başarılı bir biçimde gerçekleşmez ve dersle ilgisi kurulamazsa, yöntem işe yaramaz hale gelir.
Tartışma Yönteminin Yararları Öğretmen-öğrenci ve öğrenci arası etkileşimi arttırır. Demokratik süreç ve ilkelerin deneyim yoluyla öğrenilmesini kolaylaştırır. İyi bir tartışma öğrencilere, karşıt düşünceleri öğrenme olanağı verir ve farklı görüşleri hoşgörü ile karşılaşma anlayışı geliştirmelerine yardımcı olur.  Öğrencilere belli bir sorunun birden çok çözüm yolu bulunabileceğini gösterir. Tartışma Yönteminin Sınırlılıkları Tartışma uzadıkça sınıfta sessizliğin sağlanması ve dikkatin toplanması güçleşir. Tartışma ile ulaşılacak amaçlar ve izlenecek yöntem sınıfa yeterince anlatılmazsa, öğrencilerin derse etkin biçimde katılmaları güçleşir.  Tartışma iyi yönetilmezse, farklı görüşler savunan öğrenciler arasında rekabet ve yarışma gibi olumsuz duygular gelişebilir.
 Problem Çözme Yönteminin Basamakları Güçlüğün sezilmesi  Güçlüğüm problem olarak tanımlanması  Problemin çözümüne katkı sağlayabilecek olası neden-sonuç ilişkilerinin yapılandırılması  Problemin çözümüne yönelik hipotezin geliştirilmesi  Geliştirilen hipotezin uygulanması ve verilerin toplanması.
 Değerlendirme Problem Çözme Yönteminin Yararları  Öğrenciler duygu ve düşüncelerini seslendirerek problem çözme sürecinde, sorumluluk üstlendikleri için, öz güven duygusu geliştirirler.  Öğrencilerin sistemli ve bilimsel düşünme yeteneklerini geliştirir. Öğrenciler, soruna farklı açılardan bakmayı öğrenirler. Olgular arasında nedensellik ilişkisi geliştirme yetisi kazanırlar. Problem Çözme Yönteminin Sınırlılıkları  Bazı durumlarda, problemin tanımlanması ve sınırlandırılması güçtür. Öğrenme sonuçlarının test edilmesi zaman alır. Bireysel algı ve referans kaynaklanma farklılığı, görüş ayrılıklarını arttırır. Uzun bir hazırlık dönemi gerektirir. Gerekli olan rehberlik ve yönlendirme yapılmazsa konunun dışına çıkılabilir ve öğrencilerin derse ilgisi azalabilir.
 Örnek Olay Yönteminin Yararları Öğrencilerin, olayların neden ve sonuçlarını anlama ve kavrama yeteneklerini geliştirir. Grup içi etkileşimi arttırır. Toplumsal yaşamda karşılaşılabilecek benzer durumlar için öngörü geliştirmeyi kolaylaştırır. Öğrencilerin analitik ve el
eştirel düşünme yeteneklerini geliştirir. Örnek Olay Yönteminin Sınırlılıkları Bazı durumlarda, öğrencilerin düzeylerine uygun örnek olay oluşturma güçtür. Örnek olayın hazırlanması ve uygulanması uzun zaman alır.  Kalabalık sınıflarda uygulanması zordur.  Problem çözme, tartışma ve eleştirel düşünme alışkanlıkları yeterince gelişmemiş sınıflarda uygulanmaz.

Neler öğrendik? Öğretim Stratejileri.

                                                       Öğretim Stratejileri
Strateji nedir? Öğrenme – öğretme sürecinin amaçlarına ulaşabilmesi için izlenen genel çerçeveye (yola) strateji denir.
Öğretmenin strateji seçimini etkileyen etmenler 
Konunun Hedef- davranışları 
İçerik 
Öğretmenin kişiliği 
Zaman 
Maliyet 
Öğrenci grubunun büyüklüğü 
Öğretim ortamının uygunluğu
Öğretim Stratejileri konusunu üç başlık altında toplayabiliriz. Bu başlıklar Sunuş Yoluyla Öğretim, Buluş Keşfetme Yoluyla Öğretim ve Araştırma – İnceleme Yoluyla Öğretimdir. Bu maddeleri kısaca inceleyecek olursak; 
1. Sunuş Yoluyla Öğretim (Ausubel):
Öğretmen merkezli olup kavram ve genellemelerin öğretildiği, aşamalılık ilkesine dayalı tümden gelim kullanılan yöntemdir. Aşamaları;
– Öğrenciden beklenen davranış belirlenir.
– İşlenecek konu belirlenir. Tümden gelimi kullanır.
– Örnekler hedefe uygun seçilip hazırlanır.
2. Buluş/Keşfetme Yoluyla Öğretim (Bruner)
Problemle başlar, problemle ilgili kaynak verilir, ön bilgi ve örneklerden sonra öğrenciler bilgi toplayıp analiz ederek genellemelere varır. Tümevarımsal yaklaşım kullanılır.
3. Araştırma – İnceleme Yoluyla Öğretim (Dewey)
Problem çözme becerisini kullanarak bilimsel yöntemi izlemesini gerektiren öğretim yoludur. Öğrenci süreçte tamamen etkindir.
Stratejinin kullanıldığı yerler; 
Öğrencilerin ön öğrenmelerinin (ön bilgilerin) yeterli olmadığı durumlarda 
Konunun yeni öğrenilmeye başlandığı durumlarda, 
Dersin giriş kısmında, 
Konuyla ilgili gerekçelerin açıklanmasında, 
Grupların kalabalık olduğu durumlarda 
Zamanın az olduğu durumlarda 
Dersin giriş ve sonuç kısımlarında.
 Stratejinin Planlanması;
Öğrenciden beklenilen davranışlar belirlenir 
 İşlenecek konu belirlenir 
 Hedef ve içeriğe uygun biçimde örnekler seçilir ve hazırlanır
Bu stratejiye göre; 
Konu alanının kavramları, öğrencilere sunulmalı, öğrenciler de sunulan bilgiyi anlamlı bir biçimde öğrenmelidir. Öğrenciler bilgiyi keşfetmekten çok, hazır olarak alırlar. Alt düzey hedef davranışların (bilgi-kavrama) kazandırılmasında kullanılır. Ezberleyerek öğrenmeye karşı çıkmış, anlamlı öğrenmenin gerçekleştirilmesine önem vermiştir.
Sunuş yoluyla öğrenmenin 3 temel aşaması vardır: 
1. Örgütleyicilerin
sunulması (Giriş)
2. Öğrenilecek yeni konunun sunulması (Gelişme) 
3. Bilişsel örgütlenmenin güçlendirilmesi Kavram haritaları sıklıkla sunuş yoluyla öğretim stratejisinde kullanılır. 

8 Mart 2020 Pazar

Etkili Sunum Modülü.

Gerçek bir uygulama ile veya canlandırma yöntemi ile desteklenmeyen bilgi insanların kafasında uzun süre kalmaz. Teknolojik imkanların her gün gelişmesi bilgi aktarımı sırasında size aynı anda birçok duyu organına hitap etme fırsatı vermektedir. Böylece bilginin karşı tarafa aktarılması çok daha kolay hale gelmektedir. Bilginin diğer insanlara aktarılmasında kullanılan olmazsa olmaz yöntemlerden biri de sunum tekniğidir. Günümüzde sunu hazırlama işlemi en alt seviyedeki bir işletmeden en üst seviyedeki işletmeye kadar her yerde kullanılmaktadır. Dolayısıyla bilgisayar kullanan herkesin bu yeterliğe sahip olması gerekmektedir. Bu modülde sunum programlarından biri olan ve kullanımı oldukça basit olan PowerPoint sunu hazırlama ve yayımlama programını öğreneceksiniz. Modülü başarı ile bitirdiğinde sen de bilgilerini diğer insanlara aktarmak için etkin bir yöntemi kullanıyor olacaksın. Şimdiden iyi eğlenceler...

Amaç: Bu öğrenme faaliyeti içerisinde, sizlere gerekli ortam sağlandığında çalışma alanı düzenlemelerini yapabileceksiniz.
Araştırma:
  Günümüzde sıkça kullanılan sunu hazırlama yazılımlarının isimlerini araştırınız.
  Sunu ve slayt arasındaki fark nedir? Araştırınız.
  Çevrenizde önceden hazırlanmış sunuları bulup inceleyiniz. Sınıfta bulmuş olduğunuz sunuları arkadaşlarınızla paylaşınız.
 Çalışma Alanı. Sunu hazırlama yazılımını başlattığımızda karşımıza açılan ilk pencereye. Çalışma Alanı‖ denir. Çalışma alanının görüntüsünü ve içerisinde yer alan bölümleri aşağıdaki şekil üzerinden inceleyelim.

Slaytlar renk, grafik, fotoğraf ve çizim kullanmak için mükemmel araçlardır ve küçük, orta ya da büyük dinleyici topluluklarında gayet iyi iş görürler. Slaytlar kullanırken ışıkların söndürülmesi gerekir. Dolayısıyla konuşmacı akışı kesmeden sunuşu bu duruma uydurmalıdır. Slayt göstericisine alışkın olmanız halinde slaytlar daha etkili olacaktır. Bazı slayt projeksiyonlarında görüntüyü yavaş yavaş yok etme ya da ortaya çıkarma, otomatik ileri alma ve ses senkronu yapma gibi özellikler bulunur. Dinleyiciler için kullanacağınız slayt projeksiyonunu deneyerek sunuşun provasını yapmalısınız. Işıkların açılıp kapanması sırasında dinleyicilerin dikkati dağıtacağından dolayı, konuşmacı bu anlarda akışı nasıl koruyacaklarını planlamalıdır. Görsel araçlar dinleyicinin dikkatinin konuşmacı ile gösterilen şekil arasında böldüğü için, her zamankinden daha yüksek sesle konuşulmalıdır. Bu dinleyicinin dikkatinin mesaj üzerinde toplanmasına yardımcı olur.
SUNUŞ KAYGISI VE KAYGIYLA BAŞA ÇIKMA. Sunuş kaygısı ve heyecanı, hemen herkesin bir şekilde yaşadığı veya en azından başkalarında gözlemlediği bir konudur. En deneyimli ve başarılı konuşmacılar bile, ilk sunuşlarında ne kadar heyecanlandıklarından, seslerinin nasıl titrediğinden bahsetmektedirler. Sunuş veya konuşma becerisi, deneyim kazandıkça gelişen bir beceridir. En iyi konuşmacılar bile sunuşlarına hazırlanma ihtiyacı duyarlar. Bir topluluk önünde konuşma yapmaya ilişkin duyulan endişe ve gerginliğe konuşma fobisi adı verilmektedir. Başarılı sunumların önündeki engellere ilişkin çok sayıda yanlış inanç ve varsayımlar bulunmaktadır. Bu yanlış inanç ve varsayımlar şu şekilde ifade edilebilir: - Konuşmacı doğulur, olunmaz. - Başka konuşmacıları örnek almak (taklit etmek) gerekir. - Sahne korkusunun üstesinden gelemezsiniz. - Yazılı metni okumak daha iyidir. - Etkili olabilmek için sunuşlar ezberlenmelidir. - Sunuşların etkileyici olabilmesi için resmi olması gerekir. Sunum korkusunun kişilerde fiziksel ya da bedensel yansımaları birbirinden farklılıklar gösterse de genelde benzer tepkilerin meydana geldiği görülmektedir. Sunum korkusu, aslında bedenin olağan dışı durumlara verdiği tepkiler ile aynıdır. Kişi heyecanlandığında, korktuğunda, tedirgin ve endişeli olduğunda, güvensizlik hissettiğinde sunum korkusu ile aynı tepkileri vermektedir. Bunun temel nedeni, kişinin kendisine göre herhangi olumsuz bir durumla karşı karşıya kalması söz konusu olduğunda kontrolünü yitirmesi, becerilerinin yararsız hale gelmesi, düşünme yetisinin azalması, sinir sisteminin adeta denetim dışı kalması olabilmektedir. Tüm bunlarla ilişkili olarak da kişinin öncelikle soluk ritmi bozulmakta, daha sık nefes alıp vermekte hatta bazen sesli bir biçimde nefesini dışarıya vermeye ihtiyaç duymaktadır. Ses kirişlerini harekete geçiren havanın akış ritmi ve yoğunluğu da düzensizleştiği için, seste titreme, kısılma ya da boğazda tıkanıklık meydana gelebilir. Bunlar da kişinin ses tonunu kontrol edememesine, sesinin yüksek ya da alçak çıkmasına neden olabilir.
Guinnes Rekorlar Kitabında insanların bir numaralı korkusunun “bir grup insanın önünde konuşma yapmak” olduğu belirtilmektedir. Üniversiteli gençler arasında yapılan bir araştırmada “topluluk önünde sunuş yapmak kaygısı” %70 olarak çıkmıştır. Mark Twain’in güzel bir yorumu vardır: “İki tür konuşmacı vardır. Gergin olanlar ya da bu konuda yalan söyleyenler” diyor.



Sunum korkusunu giderebilmek için uygulanması gereken yöntem ve öneriler:
 - Hazırlık ve prova yapmak,
 - Heyecanı avantaja dönüştürmek,
- Korkuyu tanımlamak,
- Zihinsel bir tutum oluşturmak,
- Hayal etmek,
 - Nefes alma egzersizleri yapmak,
 - Fiziksel belirtilerle baş etmek.